GORAJDE DRINA RIVER





GORAJDE
Saraybosna'nın batısında, Drina nehri çevresinde yer alır. Şehir denizden yüksekliği 345 metre olan Jahorina Dağının doğudaki yamaçları üzerine kurulmuştur. Yüz ölçümü 573,1 kilometre karedir. Karasal bir iklimi vardır. Nüfusu günümüzde 42000 civarındadır. Yıllık ortalama sıcaklık 10.8 santigrat derecedir. Yağmurlar her mevsimde hemen hemen aynı oranlarda görülür.İçilebilen maden ve menba suları oldukça fazladır. Şehir adeta içme suyu cenneti gibidir. Bunun yanı sıra organik tarım ürünleri ile turizm de ( drina ve kollarının sunduğu imkanlar, zengin ormanları, avlanma sahaları vb.) Gorazde'nin önemli gelir kaynakları arasındadır.. Kanton yönetimi Gorazde'de makine ve kimya sanayi ile iletişim gibi alanlarda gelimişi sağlamak için yabancı yatırımcılara bir çok kolaylıklar sağlamaktadır.Drina Vadisi; kuzeydoğuda Biserna(701m.), Kuzeyde Samari(969m.), kuzeybatıda Misjak(618), batıda Gubavica(410) ve kuzeyde Povrsnica(420m.) dağları ile çevrilidir. Drina vadisi Bosna'nın kuzeydoğu bölgeleriyle iletişimi sağlayan bir merkez üssü konumundadır. Tarihten buyana denizden iç bölgelere ulaşımın bir parçası olmuştur (Dubrovnik- Trebinje- Gacko- Foca- Drina Vadisi). Bu yol, özellikle Roma İmparatorluğu zamanında ve Ortaçağ boyunca da Dubrovniklilerin Bosna'nın iç bölgelerine ulaşımında ve hatta Sırbistan'a ulaşmalarında kullanılmıştır (Dubrovnik yolu). Drina Nehri Gorajde'nin kurulmasında ve gelişmesinde çok önemli bir yere sahiptir. En ciddi sel baskınları 17. yüzyılda 1677, 1731,1737 ve 1896'da meydana gelmiştir. Gorazde 1465'ten 1878'e kadar Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetinde kaldı. 18. ve 19. yüzyıllarda bu şehirde Müslümanlar ve Ortodokslar yaşıyordu. II. Dünya savaşına kadar ayrı ayrı bölgelerde yaşayan bu iki topluluk arasındaki sınırlar yavaş yavaş yumuşamaya başladı. Şehir II. Dünya savaşından sonra genişlemeye ve modernleşmeye başladı. Merkezde olduğu kadar kenar mahallelerde de yeni caddeler ve yeni binalar inşa edilmeye başlandı. Gorazde hakkında 1379'da bir ticaret yeri olarak, 1444'de ise büyük kale olarak bahsedilir. Şehrin adının Slav kökenli bir kelime olan 'gorazd'dan geldiği tahmin edilmektedir. Gorazde Dubrovnikli tüccarların kendisiyle yoğun ticari etkileşime girdiği 1415'de bir pazar olarak tanınmaya başladı. Osmanlıların şehre geldiği 1465'ten beri şehir yeni mimari yapısıyla oriental bir karakter kazanmaya başladı. 1477'de şehirde dört mahalle vardı. 1550-1557 arasında Mustafa Sokoloviç, Drina üzerine taş köprüyü ve şehre bir de kervansaray inşa etti. Osmanlı hükümranlığı boyunca Bosna'ya ve Dubrovnik'e giden iki önemli yol üzerinde bulunan mühim bir ticaret merkezi oldu. 1477'de brüt devlet geliri 24,256 akçe idi. 1711'de zeamet 26,000 akçe idi. Gorazde yakınlarında Sijercic beyleri tarafından 18. yüzyılda inşa edilen camiler yanında 1446'da Herzog Stjepan tarafından inşa edilen bir Ortodoks kilisesi de vardır. Kiliseye bağlı olan bir de matbaa 1521'den 1531'e kadar burada çaliştı. Bu matbaa Bosna-Hersek'te kurulan ilk, balkanlarda ise ikinci matbaaydı. 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın ilk yarısında görülen veba nedeniyle şehrim önemi azaldı. 19. yüzyılın ortalarında Hersek Sancağına bağlı iken Sarajevo Sancağının bir parçası haline getirildi.Bosna-Hersek'in diğer bölgeleriyle birlikte 19. yüzyılın sonlarında Avusturya-Macaristan imparatorluğuna, I. Dünya savaşı sonrasında ise Sırbistan Krallığına bağlandı. II. dünya savaşının devam ettiği 1941 yılının 17 Nisanın da Alman askerleri bir hava saldırısı sonucunda şehre girdi. Bir süre sonra İtalyan askerleri de şehirde konuşlandı.Ulusal kurtuluş ordusu 27 Ocak 1942'de şehri Gorazde'yi geçirdi ve mayıs ayına kadar hakim olabildi. Bu zaman zarfında şehir aynı zamanda Bosna'da ulusal kurtuluş ordusunun merkezi haline geldi. Mart 1942'de Marşal Tito Gorazde'de konakladı. 6 mart 1945'te ise Gorazde işgalden tamamen kurtarıldı.II. dünya savaşı sonrasında büyük bir sosyal ve ekonomik gelişim yaşanmıştır. Bir çok yeni sanayi tesisleri inşa edilmiştir. En dikkate değeri ise nikrojen fabrikasıdır. 1992'deki halk oylamasıyla Bosna-Hersek bağımsızlığına kavuşmuş ancak bu durum Sırp saldırılarının başlamasına neden olmuştu. Grojde stratejik olması nedeniyle savaş sırasında Sırpların önellikle ele geçirmek istediği bir yerdi. Günümüzde bir kısmı Sıbistan'a bir kısmı ise Karadağ'a bağlı olan ve çok sayıda Müslüman Boşnağın yaşadığı Sancak ile bağlantı sağlayan tek geçitti. Şehir savaşta 3 yıl boyunca kuşatma altında kaldı. Bu süreçte şehirden tek çıkış yolu Drina'nın sularıydı ve en insani ihtiyaçları karşılamak dahi çoğu zaman ağır kayıplara neden olabilmekteydi. Grojde'de savaş sırasında bombalanmayan, hasar görmeyen tek evin bile bulunmadığı söylenir. Aliya İzzetbegoviç Dayton anlaşması sürecinde Brcko ile birlikte Gorazde'yi Sırplara bırakmamak için görüşmelere son verilmesi pahasına direnmiştir.Savaş sonrası bölge ekonomisinin yeniden gelişimi için önemli çalışmalar yapılmıştır. Endüstrinin eski haline dönüştürülmesi süreci hızla işlemiş, tarım ürünlerine yeni ve cazip pazarlar aranmış ve daha önceleri pek kullanılmayan doğal kaynakları değerlendirilmeye başlanmıştır.Gorazde doğal güzellikleriyle macera ve köy turizmine elverişlidir. Bir çok kamp alanları bulunur. Drina nehri güzel plajları ve tertemiz suyu ile yüzücüleri cezbeder. Rafting ve su kayağı müsabakaları düzenlenir. Aynı zamanda balıkçılık için de elverişlidir. Her yıl Ağustos ayında Gorazde uluslar arası arkadaşlık festivali düzenlenir. Avrupa'nın pek çok ülkesinden müzisenler ve sanatçılar bir araya gelirler.Drina nehri ve kolları hidro-elektrik santralleri için çok uygun olduğundan bu alanda yatırım yapılabilmesi için çalışmalara başlanmıştır.
İngilizce metinlerin tercümesi:Cemil Adıyaman
Düzenleyen: İzzet

0 yorum: